Osmanlı’dan Kafkasya’ya Uzanan Stratejik Mücadele
Kafkasya, tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu için stratejik bir öneme sahip olmuştur. Osmanlı’nın doğu sınırlarını koruma ve Türk hanlıklarını himaye etme amacı, bu bölgeye olan ilgisini artırmıştır. 18. yüzyılın sonlarında Rusya, Kafkasya’daki hakimiyetini genişletirken, Osmanlı ve İran bölgedeki dengeyi koruma çabası içine girmiştir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı’nın Kırım üzerindeki egemenliğini kaybetmesi, Kafkasya’daki Türk-İslam toplulukları için büyük bir tehdit oluşturmuş, Rusya’nın bölgeye yönelik saldırıları artmıştır.
- yüzyıl boyunca, Kafkasya’daki Türk ve Müslüman halklar, Rusya ve yerel Ermeni milislerinin saldırılarına maruz kalmış, Osmanlı ise iç karışıklıklar nedeniyle bölgeye yeterli askeri desteği sağlayamamıştır. Ancak, 1917’de Bolşevik Devrimi sonrası Rusya’nın çekilmeye başlaması, Osmanlı için yeni bir fırsat doğurmuştur.
Kafkas İslam Ordusu’nun Kuruluşu
Harbiye Nazırı Enver Paşa, 5 Nisan 1918 tarihli emriyle, Kafkasya’da Türk-İslam halklarını korumak ve Bakü’yü kurtarmak amacıyla Kafkas İslam Ordusu’nu kurma kararı aldı. 4 Haziran 1918’de, Nuri (Killigil) Paşa komutasında resmi olarak kurulan Kafkas İslam Ordusu, Azerbaycan’ın Gence şehrinde teşkilatlandı. 12.000 kişilik bu ordu, Osmanlı ve Azerbaycan Türklerinden oluşuyordu.
Gence’den Bakü’ye Zafer Yolu
Ordunun ilk hedefi, bölgedeki Ermeni ve Bolşevik milislerinin temizlenmesiydi. 13-14 Haziran 1918’de Gence bölgesi Ermeni çetelerinden arındırıldı. Ardından Gökçay ve Salyan Muharebeleri ile Azerbaycan içlerine ilerleyen Kafkas İslam Ordusu, Aksu, Kürdemir ve Şamahı’yı 6-10 Temmuz 1918 tarihlerinde ele geçirdi.
15 Eylül 1918: Bakü’nün Kurtuluşu
5 Ağustos 1918’de Bakü taarruzu başladı. İlk saldırılarda lojistik yetersizlik nedeniyle ilerleme sınırlı kalsa da, 14 Eylül’de Osmanlı ve Azerbaycan kuvvetlerinden oluşan 14.000 kişilik ordu, 15 Eylül 1918’de Bakü’ye girdi ve şehri Bolşevik-Ermeni işgalinden kurtardı.
Bu zaferle, Bakü ve çevresindeki Türk-Müslüman halkın güvenliği sağlanırken, Osmanlı’nın bölgede nüfuzunu artırması sağlandı. Ancak, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi gereği Osmanlı askerleri bölgeden çekilmek zorunda kaldı ve Kafkas İslam Ordusu’nun misyonu sona erdi.
Nuri (Killigil) Paşa: Savunma Sanayiinin Öncüsü
Kafkas İslam Ordusu’nun komutanı olan Nuri Paşa, Osmanlı’nın savaş sonrası çöküşüyle Almanya’ya gitmiş, 1938’de Türkiye’ye dönerek yerli ve milli savunma sanayii alanında öncü adımlar atmıştır.
1946’da İstanbul Sütlüce’de savunma sanayi fabrikasını kuran Nuri Paşa, burada gaz maskesi, tabanca, havan ve havan mermisi üretmeye başladı. Ancak, 2 Mart 1949’da fabrikasında meydana gelen büyük bir patlamada 27 çalışanı ile birlikte hayatını kaybetti. Naaşı bulunamayan Nuri Paşa, İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde boş tabut ile defnedildi.
Sonuç ve Tarihi Miras
Kafkas İslam Ordusu, Türk dünyasının ilk resmi birleşik askeri gücü olarak tarihe geçti. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağlarının temel taşlarından biri olan bu zafer, iki ülkenin ortak tarihindeki en önemli olaylardan biridir.
Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusu’nun fedakarlıkları, günümüzde Azerbaycan-Türkiye dostluğunun temellerini atan en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun.